Pages

Ads 468x60px

27 Kasım 2012 Salı

Hamilelikte otizm testi tepki yarattı

Hamilelikte otizm testi tepki yarattı
Otizmin hamilelik sırasında amniyosentezle saptanabileceği yönündeki bulgu daha fazla ayrımcılıktan çekinen otistik çocuk sahibi ailelerin tepkisini çekti

İngiltere'de Cambridge Üniversitesi Otizm Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırma otizm hastalığının bebek anne karnındayken saptanabileceğini belirledi Doğumdan 8 yaşına gelene kadar 235 çocuğu araştırmaya alan uzmanlar hamilelikte kadının amniyotik sıvısında bulunan yüksek testosteron ile otizm arasında bağlantı olduğu sonucuna vardı Hamilelik döneminde yüksek seviyede testosteron görülen annenin çocuğunun otizmin özellikleri olan sosyal etkileşim ve sözel iletişim eksikliği gösterdiği saptandı Araştırmanın sonucu down sendromunun teşhisinde kullanılan amniyosentez yönteminin otizmin tespitinde de kullanılma ihtimalini gündeme getirdi Cambridge Üniversitesi'nden Profesör Simon Baron-Cohen "Down sendromunda test var ve yasal Ailelerin hamileliğe son verme hakkı var Fakat otizm yetenekle ilişkili olduğu için farklı bir durum" dedi Uzmanlar Down sendromu için yasal olan testin otizm hastalığı için de uygulanabileceğini savunuyor Ancak iletişim kuramayan ve bakıma muhtaç otizm hastalarının yanı sıra matematik ve müzik alanında üstün yetenekli otistikler de bulunduğu için çiftlere hamileliği sonlandırma tercihi verilmesi olasılığı tartışmalara yol açtı Prof Cohen otizm nedeniyle hamileliğe son verilmesini tavsiye eden doktorların otistiklerin sayısının azaltılmasının yanı sıra başka neyin azaltılacağının göz önünde bulundurmaları gerektiğine dikkat çekti Prof Cohen otistik bebeklerin dünyaya gelmesinin önüne geçilmesiyle matematik alanında geleceğin dahilerinin de ortadan kaldırılması tehlikesi konusunda uyarıda bulundu

'BİLİNMESİ YARDIM EDER'
Otistik çocuk sahibi aileler ise doğum öncesi otizm testine şiddetle karşı çıkıyor Gerekçeleri ise kendi otistik çocuklarına desteğin azalacak olması ve daha fazla ayrımcılık yapılacağı olasılığıyla duydukları endişe Ulusal Otizm Derneği ise üyelerinden bazılarının testle otizm hastalığının önceden bilinmesinin ailelerin hazırlanması ve çocuklarına destek bulmalarında yardımcı olacağı görüşünde olduğunu belirtti

Her 150 çocuktan biri otizm riski taşıyor

Her 150 çocuktan biri otizm riski taşıyor
Otizm Platformu Koordinatörü Aylin Sezgin, her 150 çocuktan birinin otizm riski taşıdığını belirterek, 'erken teşhis için tarama testlerinin zorunlu sağlık hizmeti olmasını talep ediyoruz' dedi



Sezgin, yaptığı açıklamada, otizmin doğuştan geliştiğini, beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından veya işleyişinden kaynaklandığını belirterek, genellikle 3 yaşından önce ortaya çıkan otizmin bireylerin sosyal, iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz etkilediğini söyledi
Tüm dünyada bilimselliği kabul edilmiş DSM-V ölçütlerine göre her 150 çocuktan birinin otizm riski taşıdığına dikkati çeken Sezgin, bu kriter baz alındığında Türkiye'de tüm nüfus içinde 450 bin, 0-14 yaş grubunda ise 125 bin otistik çocuk bulunduğunu belirtti Sezgin, otizm konusunda ailelerin bilinçlenmesi ve teşhis yöntemlerindeki gelişmeler nedeniyle 0-6 yaş grubunda teşhis sayısının giderek arttığını ifade etti
Otizmin diğer engel gruplarından en önemli farkının, otizmli çocukların erken tanı ve yoğun eğitimle sorunların giderilmesinde büyük kazanımların sağlanması olduğuna işaret eden Sezgin, platform olarak erken teşhis için tarama testlerinin zorunlu sağlık hizmeti olmasını talep ettiklerini söyledi
Sezgin, otizmin bugün için kabul edilen en önemli tedavi aracının, erken yaşta verilmeye başlanan yoğunlaştırılmış ve bireyselleştirilmiş özel eğitim olduğunu vurgulayarak, ''Erken yaşta tanı alarak, doğru yöntemlerle ve yoğun şekilde eğitim alan otizmli çocukların büyük çoğunluğu, bireysel ihtiyaçlarını karşılar duruma gelebilir, okula gidebilir ve yaşıtlarının sahip olduğu bazı becerileri edinerek toplumda yerine alabilir'' diye konuştu
Dünyada bilimsel olarak kanıtlanan yoğun eğitim süresinin haftada 40 saat olduğunu dile getiren Sezgin, Türkiye'de devlet desteğiyle verilen aylık 10 saatlik eğitimin oldukça yetersiz olduğunu ifade etti Sezgin, Türkiye'nin ekonomik şartlarını da göz önünde bulunduran Otizm Platformu'nun bu sürenin aylık 40 saate çıkmasını istediğini kaydetti
''SADECE 2 BİN 114 ÇOCUK EĞİTİM ALIYOR''
Türkiye genelindeki devlet okullarındaki otistik öğrenci sayısının sadece 2 bin 114 olduğuna dikkati çeken Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Otistik çocukların ve ailelerinin eğitim gereksinimlerinin karşılanmasının önündeki en önemli engel, ülkemizde otizmli çocuklara eğitim ve terapi verecek donamında ve yeterli sayıda öğretmen ve terapist olmaması ve yetiştirilememesidir Bu engelin en önemli kaynağı ise üniversitelerimizde yeterli sayıda program ve öğretim üyesi bulunmamasıdır Kurumlar üstü bir öneme sahip bu konunun ivedilikle çözüme kavuşturulabilmesi için geçici basit çözümlerden kaçınılmalı, kalıcı, orta ve uzun dönemli yöntemlerle bu eğitim açığı doldurulmalıdır''
''FARKINDA MISINIZ'' KAMPANYASI
Birleşmiş Milletler'in (BM) otizme dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla 2 Nisan'ı ''Dünya Otizm Farkındalık Günü'', nisan ayını da ''Otizm Farkındalık Ayı'' olarak ilan ettiğini hatırlatan Sezgin, bu ay boyunca otizmle ilgili araştırmaların teşvik edildiğini ve bilinirliliğin arttırılarak, erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini belirtti
Sezgin, 16 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşan Otizm Platformu'nun da etkinlikler düzenleyeceğini bildirerek, ''Farkında mısınız'' adlı bir kampanya hazırladıklarını söyledi
Kampanya kapsamında, tanıtım broşürleri, posterler, e-posta bilgilendirmeleri, radyolarda yayınlanmak üzere özel jingle hazırladıklarını, alışveriş merkezlerinde tanıtım stantları kuracaklarını anlatan Sezgin, ''Bu çalışmaların ülke genelinde yaygınlaşması için otizmden etkilenen ailelerin yanı sıra iş dünyasından duyarlı bireylerin ve medyanın da desteğini bekliyoruz'' dedi

20 Kasım 2012 Salı

Doğumsal sağırlık ya da ciddi işitme bozukluğu:

8. Doğumsal sağırlık ya da ciddi işitme bozukluğu: Otistik bebekler sadece seyrek olarak bıgıldarlar. Sağır bebekler ise normal bebekler gibi bıgıldar. Ancak 6 aylıktan 1 yaşına kadar olan dönemde bıgıldamalarının azalması ve kesilmesi görülebilir. Sağır çocuklar sadece çok yüksek seslere yanıt verebilir. Otistik çocuklar ise çok yüksek ya da normal seslere yanıt vermezken alçak seslere yanıt verebilirler. Sağır çocuklar otistik çocuklardan farklı olarak bebekliklerinde kucağa alınmaktan hoşlanır, anne ve babaları ile ilgilenir ve sevgi gereksinimlerini gösterirler. Odiyogram ya da işitsel uyarılmış potansiyellerde sağır çocuklarda işitme kaybı saptanabilir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız